DOĞRU SÖZE NE DENİR SN. MURAT BARDAKÇI TEŞEKKÜRLER…
Değerli Frekans okurlarım aşağıda size İlimizin TBMM de ki temsilcisi olan Sayın Miletvekilerine de gönderdiğim yazımı sunarken, zaman zaman sizlere bu köşede yazarak hatırlatmaya çalıştığım BALKAN SAVAŞININ (1912-2012) 100 yılı için Türkiye’nin en değerli herkesin sandığı gibi tarihçi değilde Araştırmacı gazetecisi HaberTürk Gazetesi ve TV Tarih konuşmaları olan Murat Bardakçı 06.01.2012 tarihli HaberTürk Gazetesindeki köşesinde “Gözyaşı” başlıklı yazısının son bölümünde aynen şunları yazmaktaydı. “Zaferlerimizin üzerinden kaç asır geçerse geçsin mutlaka kutlamamız ama uğradığımız bozgunların yıldönümünden bahsetmememiz hatta hiçbir şekilde hatırlamamamız adettimizdir.Son devir tarihimizin en önemli bozgununu ve uğradığımız felaketlerin en acısını şimdi tam yüzüncü yılında bile bir türlü hatıra getirememiş olmamız bu adetimizden hiçbir taviz vermediğimizi gösteriyor. Üniversitelerimizde, tarih kuruluşlarımızda, yahut bu işlere meraklı vakıflarımızda bile tık yok! Balkan savaşında düşmandan kaçan mültecilerin sayısı devletin o zamanki en kaba hesaplamasıyla 1 milyon 300 bin civarındadır. Bu 1 milyon 300 bin mültecinin torunları şimdi Türkiye nüfusunda önemli bir yer işgal ediyor. ama dedelerinin ve büyükannelerinin yaşadıkları artık Kaf dağının ötesinde bir hayal ülkesinde ve çok eski asırlarda olup bitmiş gibi hissediliyor…İstiklal savaşının yahut 6-7 Eylül’ün ardından Türkiye’yi terketmeğe mecbur kalan Anadolu İstanbul Rumlarının ardından ağlayan ağlasın ağıtlar yaksın tamam ..Dinleri dışında her şeyi ile bizden biri olan ama maalesef gönderilen Karamanlılara üzülelim, hatta 1915 kurbanları için isteyen istediği kadar mum yaksın…Ama bir Allah’ın kulu çıkıp da tarihin en büyük zoraki göçlerinden olan bir milyonun üzerindeki Rumeli’nin ızdırabla işlenmiş macerası ile 1912 yılında yaşadığımız ve bizi yıkılışa kadar götüren büyük bozgunu da hatırlasın…Önümüzde daha koca bir sene var; kimbilir akıl edecek birileri belki çıkar diyelim .”
Evet Türk düşmanı Avrupalı Emperyalist devletlerin bundan yüz sene önce Osmanlıyı paylaşmak adına birlikte hareketle öncelikle İtalyan’ın büyük bir açgözlülükle bundan 100 sene önce asırlarca Osmanlının toprağı olan Libya’ya saldırmasıyla başlayan “Trablusgarp Harbi” veya savaşı sonunda buradaki yenilgimizden cesaretlenen “Balkanların” günümüzdeki bağımsız ülkelerin çoğu o tarihlerde milliyetçilik çatısı altında birleşerek asırlardır barış içinde yaşadıkları dillerine dinlerine örf adetlerine karışmayan Osmanlı’ya karşı Balkan savaşını başlatmışlar ve özellikle şimdiki Bulgaristan Devleti tarihin yazdığı en büyük Türk düşmanı olan o dönemin emperyalist Rusya’sından aldığı güçle 1912 yılının Ekim ayında Osmanlı Türk devletine karşı savaş açmıştır. İşte 500 yıllık Rumeli’nin elimizden çıkmasına neden olan Balkan Savaşlarının üzerinden geçen 100 sene sonra en büyük acıların yaşandığı Trakya’da Edirne’de Kırklareli’de Lüleburgaz’da Pınarhisar’da Vize’de Çatalca’da yapılan savaşlarda şehit olan binlerce Müslüman Osmanlı Türk askerlerimizin toplu mezarlarının bile bilinmediği bir zamanda yani günümüzde Tarihimizde yaşadığımız en büyük acısını nedense bozguna uğrayıp yenilgimizden dolayı değil anmak söz etmekten bile çekinirken, bu savaştan iki yıl sonra yaşanan 1914-1918 yıllarında yaşanan I Dünya Savaşında Osmanlının savaştığı cepheler: Kafkasya, Kanal, Çanakkale, Irak, Mısır-Filistin, Suriye, Hicaz-Yemen, Romanya, Galiçya ve Makedonya olup hepsinde yenildiğimiz halde sadece Çanakkale’de kazanmış olmasından hala destan gibi anlatımlar yapılmaktadır, yine Osmanlının Macaristan Mohaç ovasında Balkan savaşından 1526-1912= 414 yıl önce Kanuni Sultan Süleyman’ın kazandığı savaşını ve yine 1453-1912= 541 yıl önce İstanbul’un Fethinin tarihi filmlerini çekerken neden bundan 2012-1912=100 sene önce yaşanan soykırımı neden anlatmazlar anlaşılmaz. İspatı içinde bulunduğumuz bu yılda 2012 de Trakyada’ki Üniversitelerin T.Ü.-N.K.Ü.-18 MART Ü.-K.Ü hepsinde Balkan Savaşının 100 yılını anmak adına tık yok belki son anda bazı uyarılarla uyanacaklar ve göstermelik olarak üstünkörü Balkan Savaşları hakkında etkinlikler yapacaklardır oysa bu bilim yuvalarının çok daha önceden hazırlanması ve gerek Ulusal ve gerekse Uluslararası platformlarda yapılacak etkinliklerle anlatılmasının ne zararı olacak ki bugüne kadar ne bir Belediye ne bir Devlet Kurumu olan Valiliklerimiz “Balkan Savaşı Acısının 100 yılı” hakkında kalıcı bir etkinlik yapmadıkları bellidir.
İşte “Geçmişini bilmeyen Geleceğini bilemez” denilen bir toplumun sonunun ne olacağını merak ettiğimden ilgili makamlara hatırlatmak adına sormak istiyorum. Bu vesileyle bundan 100 sene önce 1912 Ekim ayında başlayan Osmanlıların son meydan muharebelerinden en büyüğünün “Kırkkilise veya Kırklareli Muharebesi”, Osmanlı İmparatorluğu ile Bulgaristan Krallığı orduları arasında geçen Birinci Balkan Savaşı'nın bir parçasıdır. Savaş 08 Ekim 1912 tarihinde başladı ve 29 Eylül 1913 te bitti Osmanlı ordusu Trakya'da bozguna uğrayıp yenildi. Başlangıç çatışması kasabanın kuzeyindeki pek çok köy etrafındaydı. Bulgar atakları durdurulamaz nitelikteydi ve Türkler geri çekilmeye zorlandı. 10 Ekim tarihinde Bulgarların 1.nci ve 3.nci Orduları bölünmeye zorlandı fakat bu harekette 1nci Sofya ve 2nci Preslav tugaylarınca durduruldu. Bütün kasabayı saran kanlı çatışmalardan sonra Bulgarlar Kırkkilise kasabasını ele geçirdi. Zafer sonrası, Fransa savaş bakanı Alexandre Millerand Bulgar ordusunun Avrupa'nın en iyi ordusu olduğunu ifade ederek birlik için 100.000 Bulgarı tercih edeceğini ifade etti. Lüleburgaz Muharebesi Bulgaristan Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında Birinci Balkan Savaşı'nda gerçekleşen bir muharebe. Muharebe 31 Ekim - 3 Kasım arasında Lüleburgaz’ın Karaağaç ovasında gerçekleşti. Bulgar kuvvetleri Osmanlıyı yenerek Çatalca'ya kadar, Osmanlı başkenti İstanbul'un 30 km yakınına kadar ilerledi.Bugün yaşayanların asla bilmediği bu savaşta ölenlerin mezarlarının bile olmadığı Lüleburgaz’da ki “Karaağaç” köyünün ovasında yaşanan yerde sadece küçük bir şehitlik olduğunu kaç kişi bilmektedir. Özetle Balkan savaşında Vatan Millet uğurunda ölen Şehitlerimize Yüce Allahtan rahmet diler inşallah bu vesileyle hatıralarına sahip çıkarak ruhlarını şad ederiz…
Evet Türk düşmanı Avrupalı Emperyalist devletlerin bundan yüz sene önce Osmanlıyı paylaşmak adına birlikte hareketle öncelikle İtalyan’ın büyük bir açgözlülükle bundan 100 sene önce asırlarca Osmanlının toprağı olan Libya’ya saldırmasıyla başlayan “Trablusgarp Harbi” veya savaşı sonunda buradaki yenilgimizden cesaretlenen “Balkanların” günümüzdeki bağımsız ülkelerin çoğu o tarihlerde milliyetçilik çatısı altında birleşerek asırlardır barış içinde yaşadıkları dillerine dinlerine örf adetlerine karışmayan Osmanlı’ya karşı Balkan savaşını başlatmışlar ve özellikle şimdiki Bulgaristan Devleti tarihin yazdığı en büyük Türk düşmanı olan o dönemin emperyalist Rusya’sından aldığı güçle 1912 yılının Ekim ayında Osmanlı Türk devletine karşı savaş açmıştır. İşte 500 yıllık Rumeli’nin elimizden çıkmasına neden olan Balkan Savaşlarının üzerinden geçen 100 sene sonra en büyük acıların yaşandığı Trakya’da Edirne’de Kırklareli’de Lüleburgaz’da Pınarhisar’da Vize’de Çatalca’da yapılan savaşlarda şehit olan binlerce Müslüman Osmanlı Türk askerlerimizin toplu mezarlarının bile bilinmediği bir zamanda yani günümüzde Tarihimizde yaşadığımız en büyük acısını nedense bozguna uğrayıp yenilgimizden dolayı değil anmak söz etmekten bile çekinirken, bu savaştan iki yıl sonra yaşanan 1914-1918 yıllarında yaşanan I Dünya Savaşında Osmanlının savaştığı cepheler: Kafkasya, Kanal, Çanakkale, Irak, Mısır-Filistin, Suriye, Hicaz-Yemen, Romanya, Galiçya ve Makedonya olup hepsinde yenildiğimiz halde sadece Çanakkale’de kazanmış olmasından hala destan gibi anlatımlar yapılmaktadır, yine Osmanlının Macaristan Mohaç ovasında Balkan savaşından 1526-1912= 414 yıl önce Kanuni Sultan Süleyman’ın kazandığı savaşını ve yine 1453-1912= 541 yıl önce İstanbul’un Fethinin tarihi filmlerini çekerken neden bundan 2012-1912=100 sene önce yaşanan soykırımı neden anlatmazlar anlaşılmaz. İspatı içinde bulunduğumuz bu yılda 2012 de Trakyada’ki Üniversitelerin T.Ü.-N.K.Ü.-18 MART Ü.-K.Ü hepsinde Balkan Savaşının 100 yılını anmak adına tık yok belki son anda bazı uyarılarla uyanacaklar ve göstermelik olarak üstünkörü Balkan Savaşları hakkında etkinlikler yapacaklardır oysa bu bilim yuvalarının çok daha önceden hazırlanması ve gerek Ulusal ve gerekse Uluslararası platformlarda yapılacak etkinliklerle anlatılmasının ne zararı olacak ki bugüne kadar ne bir Belediye ne bir Devlet Kurumu olan Valiliklerimiz “Balkan Savaşı Acısının 100 yılı” hakkında kalıcı bir etkinlik yapmadıkları bellidir.
İşte “Geçmişini bilmeyen Geleceğini bilemez” denilen bir toplumun sonunun ne olacağını merak ettiğimden ilgili makamlara hatırlatmak adına sormak istiyorum. Bu vesileyle bundan 100 sene önce 1912 Ekim ayında başlayan Osmanlıların son meydan muharebelerinden en büyüğünün “Kırkkilise veya Kırklareli Muharebesi”, Osmanlı İmparatorluğu ile Bulgaristan Krallığı orduları arasında geçen Birinci Balkan Savaşı'nın bir parçasıdır. Savaş 08 Ekim 1912 tarihinde başladı ve 29 Eylül 1913 te bitti Osmanlı ordusu Trakya'da bozguna uğrayıp yenildi. Başlangıç çatışması kasabanın kuzeyindeki pek çok köy etrafındaydı. Bulgar atakları durdurulamaz nitelikteydi ve Türkler geri çekilmeye zorlandı. 10 Ekim tarihinde Bulgarların 1.nci ve 3.nci Orduları bölünmeye zorlandı fakat bu harekette 1nci Sofya ve 2nci Preslav tugaylarınca durduruldu. Bütün kasabayı saran kanlı çatışmalardan sonra Bulgarlar Kırkkilise kasabasını ele geçirdi. Zafer sonrası, Fransa savaş bakanı Alexandre Millerand Bulgar ordusunun Avrupa'nın en iyi ordusu olduğunu ifade ederek birlik için 100.000 Bulgarı tercih edeceğini ifade etti. Lüleburgaz Muharebesi Bulgaristan Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında Birinci Balkan Savaşı'nda gerçekleşen bir muharebe. Muharebe 31 Ekim - 3 Kasım arasında Lüleburgaz’ın Karaağaç ovasında gerçekleşti. Bulgar kuvvetleri Osmanlıyı yenerek Çatalca'ya kadar, Osmanlı başkenti İstanbul'un 30 km yakınına kadar ilerledi.Bugün yaşayanların asla bilmediği bu savaşta ölenlerin mezarlarının bile olmadığı Lüleburgaz’da ki “Karaağaç” köyünün ovasında yaşanan yerde sadece küçük bir şehitlik olduğunu kaç kişi bilmektedir. Özetle Balkan savaşında Vatan Millet uğurunda ölen Şehitlerimize Yüce Allahtan rahmet diler inşallah bu vesileyle hatıralarına sahip çıkarak ruhlarını şad ederiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder