YOZLAŞAN TÜRK KÜLTÜRÜMÜZ VE YOK OLAN DİLİMİZ
Değerli Frekans Okurlarım Türk milleti, yüzyıllardır varlığını sürdürmüş, tarih sahnesindeki önemli olayların doğrudan veya dolaylı olarak sebebi olmuştur. Selçuklu ve Osmanlı gibi devletlerle Türk adını tüm dünyaya duyurmuş bir milletiz. Türk milletinin var olduğundan beri birçok düşmanı olagelmiştir ve bu milletlerin tek amaçları Türk milletini yok etme doğrultusunda çabalamak olmuştur. Bundan dolayıdır ki Türk milleti savaş gücü yüksek bir millettir. Özellikle Kurtuluş Savaşından sonra Türklüğe düşman milletler Türk milletini savaşarak yenmenin imkansızlığı konusunda hemfikir olmuşlardır. Çünkü Türkler kültürlerine, inançlarına, dillerine ve özgürlüklerine çok bağlıydılar. Ve bu da onları yenilmez yapıyordu. Türk milletinin kültürünü yok etmeden onları yok etmek söz konusu olamazdı...Biz, farkında olmasak bile günlük onlarca, yüzlerce yabancı kökenli (özellikle İngilizce) kelimeler kullanıyoruz ve artık bu bizim için normalmiş gibi geliyor. “Ben hiç İngilizce bilmem.’’ diyen bir kişi bile, bugün yüzlerce İngilizce kelimenin ne demek olduğunu bilmeden konuşuyor. Nasıl mı? İngilizceden dilimize hiç değişime uğramadan geçen kelimeler sayesinde...İşte, biz, bugün dilimizdeki ve kültürümüzdeki bu yozlaşmanın sebeplerini, etkilerini, ileride oluşturabileceği sorunları ve günümüz Türk halkının dildeki ve kültürdeki bu değişimin ne kadar farkında olduğunu görmek için, Lüleburgaz sokaklarına çıkıp, rastladığımız ilk kişiyle ayak üstü bu konu hakkında konuşacağız.
İlk dakikalarda umduğumuz gibi sonuçlar alamıyoruz. Çünkü çoğu insan bu konu hakkında fikir sahibi bile değil…Biraz hevesimiz kaçıyor ancak emekli İlkokul Öğretmeni Emin Aydemir ile buluşunca tüm heyecanımızı ve sorularımızı ona yöneltme isteği adeta tavan yapıyor...Kısaca konumuz hakkında bilgi verdikten sonra ilk sorumuzu Emin Hocamıza yöneltiyoruz: “Toplumsal yozlaşma size neyi ifade ediyor?” Bu soru üzerine Emin Hocam tam aradığımız türden bir cevap veriyor. “Toplumsal yozlaşma bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum. Yani ülkemizin kültürünün çeşitli yöntemlerle yok edilme çabalarının verdiği sonuçlar. Ayranımız yok içmeye tahtırevanla gideriz sı…ya dedi.“Bu durumun zararları var mıdır? Varsa nedir?” Sorusunu yine hocamıza soruyoruz. “Tabii ki var. Kültürü yok olmuş bir millet yok olmaya yüz tutmuş demektir. Türk milletinin kültürü bence bilinçli olarak yok edilmeye çalışılıyor. İlerde keşke dememek için bu duruma mutlaka önlem almalıyız...”“Peki nasıl önlemler almamız gerekiyor?’’“Herşeyden önce herkes bu konuda bilinçlendirilmeli. Herkes bu durumun farkında olmalı. Türkçe kelimeler kullanmaya, yabancı terimlerin Türkçe karşılığını kullanmaya, Türk ürünleri kullanmaya mutlaka önem verilmeli. Çağdaş bir toplum olmalıyız. Dışa bağımlı taklitçi olmamalıyız...”“Çağdaşlaşmak dediniz. Sizce şu an çağdaş değil miyiz?”“Taklitçilik çağdaşlaşmaksa çağdaşız.”“Şu an taklitçilik yapıyorsak, gerçekten çağdaşlaşma nasıl olur anlatabilir misiniz”?“Size ilköğretimden beri Atatürk ilkeleri öğretildi. Milliyetçilik ilkesini biliyorsunuz. Şimdi Atatürk’ün çağdaşlaşma ilkesiyle bugünkü çağdaşlaşma ilkemizi karşılaştıralım. Biz bugün Atatürk’ün milliyetçilik ilkesindeki gibi batıdaki yeniliklerin bize uygun olan yönlerini kendimize uyarlamıyoruz. Biz, bugün batıdaki herşeyi olduğu gibi kendi kültürümüze alıyoruz. Örnek vermek gerekirse; dilimizdeki yüzlerce yabancı kökenli kelimeler, yılbaşında evlerimize giren çam ağacı ve Lüleburgaz’da Belediyenin her yılbaşında milyarlar harcayarak İstanbul caddesi üzerinde Noel süslemeleri ve Kongre meydanında Noel Baba görüntüleri buna en güzel örnek olur. En büyük korkum kültürümüzün yok olması, biliyorsunuz Şeker ve Kurban Bayramları artık Bayram olmaktan çıktı dokuz günlük tatillere dönüştü eskiden torunlarımızın ya da onların çocuklarının bizim el öptüğümüz ve şeker topladığımız dini bayramlarımızı unutup, garip garip kostümler giyip cadılar bayramını kutlamaları ve o günün Türkçesinin tamamen İngilizcenin kopyası olmasıdır.” Aldığımız cevapların etkisiyle biraz kafamız karışıyor. Anlamlandırmaya, canlandırmaya çalışıyoruz ve gelecekte olabilecekler bizi ürpertiyor. Emin öğretmenimize bize yardımcı olduğu ve vermiş olduğu bilgiler için teşekkürlerimizi sunuyoruz ve gerçekleri anlamanız için size bırakıyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder