30 Ocak 2012 Pazartesi

UĞUR DÜNDAR ADAM GİBİ ADAMDIR NE DERSE DOĞRUDUR

DOSTUM VE AĞABEYİM UĞUR DÜNDAR NEDEN İŞSİZ KALDI..

23 Aralık 2011, 10:22
Orhan SUAT

Sevgili Frekans Gazetesi okurları Türk medyasının görsel ve yazılı basınının son 40 yılına damgasını vuran isimlerden biridir Uğur Dündar,kendisiyle tanışmam ve dost olmam uzun yıllar öncesinde 1974 yılına kadar gider o yıllarda siyah beyaz ekranlı TRT de yapımcısı olduğu “İşte Hayatımız” programında Yenice beldesi yakınındaki “Mıktanıslı Yol” çekimleri için İstanbul’a gidip TRT Kuruçeşme’de kendisini Lüleburgaz’a davet ettiğimde gözleriyle görmeden böyle bir olayın olamayacağını dolaysıyla ama sırf gönlümü almak için geleceğini söylediğinde çok sevinmiştim.Ertesi hafta ekibiyle ilk kez konuk olarak geldiği Lüleburgaz’da dönemin Belediye Başkanı Sn Özcan Değirmencioğlu -kendisi halen sağdır- şahidimizdir hep beraber gittiğimiz Demirköy-İğneada yolu üzerinde Yenice köy yakınındaki “Yürüyen Yol” da yapılan çekimlerde her nasılsa yokuş yukarı geri geri giden otomobillerin TV çekimi sonrasında, Ataköy’de çektiğimiz “Uzaylı Çancı” ile sonrasında İstasyon’da çekilen “Canlı Banka Süleyman”görüntüleri ülke çapında ses getirmiş bu vesileyle başlayan dostluğumuz günümüze kadar daha da artarak devam etmiştir.

Kendisinin TRT’de başladığı meslek yaşamını özel televizyon ve gazetelerde sürdürmüş, önemli toplumsal haberlere imza atmıştır. Hangi birisini yazsam herkes bilecektir. Özellikle İskenderun Soğukoluk’ta küçük yaştaki kız çocuklarına fuhuş yaptırılmasını ortaya çıkardığı programı televizyon karşısında milyonlarca kişiyle birlikte dehşet içinde soluksuz izlemiştim. Bakırköy Akıl Hastanesi’ndeki işkenceyi, bakımsızlıktan ölen hastaları, beton altından çıkarılan insan iskeletlerini anlattığı programı ve sonrasında burasını düzelten merhum Dr Yıldırım Aktunayı nasıl unuturuz, yaşı 40’ı aşmış olanlardan hatırlamayan yoktur herhalde. Dolmabahçe Sarayı’nın depolarında çürümeye terkedilmiş nadide tarihi eserleri Uğur Dündar’ın bir başka programı sayesinde öğrenmiştik. Silah, uyuşturucu, sigara, döviz ve altın kaçakçılığını anlattığı programların yanı sıra İSKİ skandalıyla ilgili haberleri de büyük yankı uyandırmıştı. Yine organ mafyasına eğildiği, onları gizli kamera görüntüleriyle belgelediği programa şapka çıkarmamak mümkün değildi. Tıpkı başta Emlak Bankası Genel Müdürü olmak üzere pek çok bürokratın, devlet görevlisinin karıştığı rüşvet ve yolsuzluk skandallarını ortaya çıkarması gibi. İstanbul’un en değerli mülklerinden İpar Köşkü’nün, bir ünlü banker Kastelli’nin eline yasadışı yollardan nasıl geçtiğine de Uğur Dündar’ın programı sayesinde tanık olmuştuk. Yine Susurluk Çetesi olaylarının aydınlatılmasında öldürülecekler listesinde iken kaderin bir cilvesi hayatı bağışlanan Türkiye’de son kırk yılda gazetecilerin yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar ve kitaplar nedeniyle öldürüldüğü düşünülecek olursa Uğur Dündar’ın kelle koltukta, hayatını hiçe sayarcasına bir gazetecilik yaptığı gerçeği ortaya çıkar. Uğraştığı, işlerini bozduğu, tekerine çomak soktuğu insanlar yasadışı silahlı adamlardır, mafya liderleridir, iş dünyasının büyük isimleridir, siyaset adamlarıdır, etkili bürokratlardır. Uğur Dündar deyince akla gelen ilk görüntülerden biri de tabii ki Çeçen militanlarca içinde 200’den fazla yolcu ve mürettebat olduğu halde kaçırılan Avrasya feribotuna militanlarla röportaj yapmak için helikopterden atlamasıydı. TRT’de bin lira maaşla çalışırken, Fahrettin Aslan’ın sahneye çıkması için arkadaşı dostu Müjdat Gezen aracılığıyla yaptığı 1 milyon liralık teklife “Ben gazeteciyim” deyip ret cevabı vermesi de parayla satın alınamayan bir kimse olarak kuşkusuz Dündar’ın artıları arasındadır. Yıllar sonra Türk medyasında büyümek isteyen Korkmaz Yiğit’in 5 milyon dolarlık transfer teklifine de olumlu yanıt vermemişti. Son yıllarda Ülkemizdeki Gıda Terörü hakkında yaptığı haberlerinde inanılmaz görüntülere imza atarken yine Kumbağ’da Tuğla fabrikalarında esir gibi çalıştırılan “Çocuk işçilerin” haberlerini yaptığından mafia tarafından tehdit edilen mahkeme kapılarında süründürülen ama yıllar sonra bu haberin doğru olduğunu devletin bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri yaptığını öğrendiğimiz için Uğur Dündar’a minnet borçlu olduğumuz bir gerçektir.Yıllardan beri doğruluk dürüstlük simgesi haline gelen “Kuş Gribi” salgınında çöken Tavuk eti sektörünü kurtarmak için bedavaya çektiği reklam filmi ile sektörün milyon dolar teklifini gene ret eden Uğur Dündar bu sektörü kurtarmıştır.

Bundan bir yıl önce Frekans gazetesi “Yılın Gazetecisi” ödül töreni ve “İŞTE HAYATIM” kitabının imza günü için halen tutuklu olan arkadaşı sevgili Nedim Şener ile beraber geldiği Lüleburgaz’da “Ergene” nehri ve Kanser hakkında yaptığı haberle gündem yaratan Ergene Nehrinin kurtarılması için yürütülen çalışmaların hızlanmasına destek veren yaptığı tüm haberlerinde topluma hizmeti düşünen asla kalemini satmayan bir insan olan sevgili Uğur Dündar bunca dürüstlüğüne karşın her zaman yaranamadığı çirkin siyasetçilerin gadrine uğramıştır. Yine hayatı boyunca Siyaset dışında kalan kendisine her partiden yapılan onca siyaset davetini elinin tersi ile iten partimize gel Milletvekili Bakan olacaksın tekliflerini hep geri çevirmiştir. Atatürkçülük ve Kemalizm çizgisinden asla taviz vermeyen Vatanını Milletini Bayrağını seven bir kimse olarak her zaman şimdi olduğu gibi siyaseten darbe yemiş ve TRT den ve çalıştığı gazetelerden ayrılmış işsiz kalmıştır. Özel Televizyonlarda çalışırken görev aldığı her kanalda özelliklede isim babası olduğu “ARENA” programıyla ekranlara damga vuran Uğur Dündar bugün yaranamadığı Hükümetin baskıyla Doğan Medya Grubundan ayrılmak zorunda bırakılmış ve bir bakıma susturulmuştur. Aslında Vatana Millete yaptığı bunca yararlı hizmetleriyle “Üstün Hizmet Madalyası” verilmesi gereken bir insan olan Uğur Dündar’a karakter olarak aynen benzediğinden kendisiyle kırk yıldan beri dost olmaktan büyük bir onur duyuyorum.

Kim ne derse desin benim için sevgimde ve dostluğunda ayrı bir yeri sevgili ağabeyim ve büyük dostum Uğur Dündar’a gerek şahsım ve gerekse ARENA’DA yer verip yaptığımız röportajla adını milyonlara duyurduğumuz öksüz ve yetim bir kahraman Türk Subayının adını kurtardığı Lüleburgaz’da bir okula verdirdiğimiz “Şht.Hv.Plt.Ütgm İbrahim Gerçek” adına en derin şükranlarımı sunarken kendisine her zaman ve her yerde sağlık ve mutluluk dolu nice yıllar diler, Türkiye de milyonlarca seveninin dualarıyla hala bir ulu çınar misali ayakta kalan Uğur Dündar’ı en kısa zamanda tekrar aşığı olduğu TV ekranlarında göreceğimizi ümit eder kendisine başarı dolu bir hayat selam ve sevgilerimi sunuyorum.


Hiç yorum yok: